Yeni Kalkınma Planı ve Dövize Çıkış Kontrolü Gelebilir

Yeni Kalkınma Planı ve Dövize Çıkış Kontrolü Gelebilir

Kurdaki yükselişin önüne geçmek için Merkez Bankası’nın ciddi bir faiz artışı yapması gerekiyor. Fakat hükumet faiz artışını istemediği için başka yollar aranmakta.
 
ABD ile Çin’in gümrük vergilerini devreye alması Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler kurda baskı yaşıyor. Bu baskının devam etmesiyle birlikte dolardaki yükseliş istemsiz olarak artmaya devam edecektir.
 
1970’lerdeki gibi dövize çıkış kontrolü getirmesi ön görülmektedir. Yani bilmeyen ve unutanlar için hatırlatırsak;
 
Dövizin serbest piyasada alınıp satılmasının yasak olduğu bu sistemde, herkes kazandığı dövizi bildirmek ve hükumet tarafından belirlenen süre ve koşullarda yine hükumete satmak zorundadır. Kazanılan yada elde bulundurulan dövizi bildirmemenin veya teslim etmemenin cezası vardır. Diğer bir ifadeyle ithalat yasağı söz konusu olabilir.
70’li yıllarda Türkiye ekonomisi istikrarlı olmasa da belli dönemlerde Amerika ve bazı Avrupa ülkelerinden hızlı büyüme kaydetmiştir. 1972 yılında %9,2’ ye çıkan büyüme hızı sanayiye verilen önemden kaynaklanıyordu. Ancak gerek alınan dış borçlar, gerekse günü kurtarmaya yönelik ekonomik politikalar ve bunların yanında Kıbrıs Barış Harekatı sonucunda uygulanan ekonomik ambargolar ve petrol fiyatlarının (yaklaşık 4 kat) artması ekonominin gittikçe kötüleşmesine sebep oldu. 1974 petrol krizi ve 1978 ekonomik krizi ekonomiyi çok ciddi etkilemişti.

Günümüzde ise sanayileşmede şartların daha iyi olduğu söylenebilir. Tahminimizce hükümetin doları frenlemek için yapması muhtemel çalışmalardan bazıları da şunlar olabilir;

  1. Düşük reel faiz politikası uygulanarak sanayi sektörüne kaynak aktarılır. Böylece sanayi yatırımları teşvik edilir. Uygulanan bu politikada sermaye-yoğun teknolojilerin seçilmesine yol açar. Yani inşaat sektörü yerine yüksek katma değerli sanayi sektörüne desteklerin arttırılması öngörülür.
  2. Sert bir kambiyo kontrolü rejimi uygulanarak ülkenin elde ettiği dövizlerin sanayi kesimine tahsis edilmesi sağlanır.
  3. Genişletici para ve maliye politikaları uygulanarak üretilen sanayi ürünlerine pazar ve talep yaratılır. Böylece dünya fiyatlarına göre daha yüksek fiyatlara ve dünya standartlarına göre daha düşük kaliteye sahip içeride üretilen sanayi mallarının satılması sağlanır.
Döviz kontrol sisteminin faydalı olabilmesi için en önemli koşullardan biri kalkınma hamlesinin bir plana göre yapılmasıdır. Ülke ekonomisi için bir kalkınma planı hazırlanarak bu plan çerçevesinde harcamalar ve yatırımlar yapılır. Kalkınma planının olmadığı ortamda döviz kontrol sistemi, ekonomik etkinliği koordineli bir biçimde artıramadığı gibi döviz kontrolü öncesi zayıf da olsa var olan ekonomik yapının temellerini de sarsarak ülke ekonomisini daha da geri götürme riski taşır.
 
Bakanlar Kurulu Kararı ile Sinyaller
__________________
 
1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun’da geçtiğimiz hafta değişikliğe gidilmiş, yasaya aşağıdaki kısım eklenmişti:
 
”Kıymetli madenler ve kıymetli taşlarla bunlardan mamul veya bunları muhtevi her nevi eşya ve kıymetlerin kambiyo, nukut, esham, tahvilat ve ticari senetlerle tediyeyi temine yarayan her türlü vasıta ve vesikaların alım satımı ile memleketten ihracı veya memlekete ithalinin tanzim ve tahdidine ve Türk parasının kıymetinin korunması zımnında kararlar almaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.
Sonuç olarak  dövize çıkış kontrolü gelebilir. Pek çok kişi hatırlamaz ama Türkiye’de bir zamanlar döviz yasaktı. Döviz taşımak, bulundurmak suçtu. Sonrasında 80’lerde Turgut Özal tarafından döviz serbest bırakıldı. Herkes dolara, marka hücum etti.  Paradan para kazanmaya alışan bir kitle ortaya çıktı ve milletin kanını emdi. Madem samimi duygularla vatana, millete sahip çıkmak, Türk lirasına değer kazandırmak istiyoruz, buyrun dövizi yasaklayalım. İşte o zaman yastık altındaki dövizleri nasıl çıkarıyor, ülkece şaşırır kalırız.